Türk tercüme tarihi incelendiğinde Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde özellikle Fenerli Rum tercümanları ile birlikte Tercüme Odası’nın da faaliyetlerini görmekteyiz. Bu faaliyetler devletin son dönemindeki diğer milletlerle artan diplomasi ve savaş trafiğinin iyi anlaşılması ve yorumlanması açısından büyük önem taşımaktaydı. İmparatorluk fiilen bitip yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte tercüme alanında da değişiklikler meydana gelmiştir. Bu çalışmaların başında her ne kadar biraz geçte kalınmış olsa Tercüme Dergisi adlı yayın gelmektedir.

Tercüme Dergisi 1940 yılında yayın hayatına başlamıştır. Derginin çıkarılması kararlaştırıldığında iki aylık periyodlar halinde yayınlanması planlanmıştır. Dergi tam 87 sayı yapmıştır. Son sayısı 1966 yılında çıkarılmış ve bu sayıyla birlikte derginin yayın hayatı da son bulmuştur. Derginin çıkarılma dönemleri Hasan Ali Yücel’in Türk eğitim sisteminin şekillendirilmesinde etkili olduğu yıllara rastlamaktadır. İçerik bağlamında bakıldığında Tercüme Dergisi Cumhuriyet tarihinde çevrilmeye başlanan Batı dünyası klasiklerinin ve birçok diğer yazıların tercümelerinin ele alındığı bir dergidir. Batı klasiklerinin tercümelerinin Türk diline uygunluğu, dilbilgisine göre yorumlanması, kelimelerin seçimi, orijinal metindeki duygu ve düşüncelerin ne kadar doğrulukla aktarıldığını okuyucuya aktaran yazılar kaleme alınmıştır. Bu tercümeler bir yana, bundan sonraki Türk tercüme dünyasının nasıl gelişeceğine, neler yapılabileceğine, hangi adımların atılabileceğine dair önerileri de içermektedir. Bu önerileri okuyucuya verirken somutlaştırarak ve bol örnekle sunmuştur. Dolayısıyla, o yıllarda tercüme dünyasına yeni adım atan tercümanların kafasındaki birçok soruya direkt somut çözümler ortaya koymuştur. Yeni Türk devletinin sistemi içerisinde tercümanların nasıl pozisyon almalarına yardımcı olacak yazılar yayınlanmıştır. Örneklemeler tercümanlara birçok alanda yardımcı olmuştur.

Tercüme Dergisi’nin bir diğer özelliği ise dergideki tercümanların zamanın zor sayılabilecek nitelikteki metinlerini incelemeye alması ve bu metinlerin çevirilerinin yorumlamalarıdır. Bu yorumlamalarında söz konusu metinlerin tercümelerindeki sorun ve takdirlerine yönelik başka metinlerden somut örnekler de sunulmuştur. Yapılan hatalar yerinde gösterilmiş ve genç tercümanlara rehber niteliği taşıyan yazılar kaleme alınmıştır. Bunun yanı sıra, söz konusu çalışmalar ile tercüme dilinin nasıl gelişmesi gerektiğini ve nasıl kullanılması gerektiğini de metinler üzerinden göstermişlerdir.